1905 yılında Ali Sami Yen ve arkadaşları tarafından, öğrenci oldukları Galatasaray Lisesi'nde kurulan kulüp, futbol branşında şu ana kadar 17 kez Türkiye Ligi şampiyonu olmuş; 2000 yılında da UEFA Kupası ve Süper Kupa'yı kazanmıştır. Galatasaray ayrıca Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu (International Federation of Football History & Statistics) tarafından yapılan istatistik çalışmasında, 2001 Ocak ayında "Dünyanın en iyi futbol kulüpleri" sıralamasında 1. sıraya yükselmiş ve dünyadaki seçkin futbol kulüpleri arasındaki yerini almıştır.
Galatasaray UEFA Kupası'nı yenilmeden ve Şampiyonlar Ligi gruplarını 3. olarak bitirip kazanan tek takımdır. 1999-2000 yılında, UEFA Kupası finalinde İngiltere'nin Arsenal kulübünü penaltılarla yenerek, bir Avrupa Kupası kazanan ilk ve tek Türk futbol kulübü olmuştur. Galatasaray aynı yıl; Super Kupa'yı da Real Madrid'i 2-1 yenerek kazanmıştır. Avrupa'da en fazla başarı yakalamış Türk takımı olan Galatasaray'ın Avrupalı rakiplerine oranla mütevazı olarak görülen kadrosuyla kazandığı UEFA Kupası ve Süper Kupa dünyada büyük bir başarı olarak görülmüş, böylece Galatasaray adı tüm dünya tarafından tanınan bir marka hâline gelmiş ve kulüp dünya çapında büyük bir taraftar topluluğu kazanmıştır.
Suat Başar,Galatasaray ambleminin nasıl doğduğunu şöyle anlatıyor:
Yıl 1923…
O yıl biz "cinquieme" da, yani lise 1'deydik. Arkadaşlarımızdan 74 Ayetullah Emin, sıra arkadaşı Şinasi (Şahingiray), ile birlikte her hafta "Kara kedi" %90 nispetinde Ayet'in inci gibi el yazısı ile yazılmıştır. Ayet, bir taraftan mecmuasının yazılarını temize çekerken, bir yandan da sahifelerini ve bilhassa kapak vazifesi gören ilk sahifesini süslerdi. Bir defasında bu kapakta hepimiz basit fakat zarif çizilmiş bir "Gayin -Sin" gördük. Kırmızı Gayin' ın içine sarı bir "Sin" oturtulmuştu. Hendesi çizgilerle ve muayyen ölçülerle resmedilmiş olan bu şekil , kulübümüzün, yalnız kulübün değil, bütün Galatasaray ' lılığın remzi olacaktı. Ama, her şeyden evvel bu şekli kulübün kongresine teklif etmek lazımdı. Bu teklifi kim yapacaktı? Tasarladığımız arkadaş çekingendi ve kongre günü yaklaşıyordu. Nihayet o gün geldi. 1923 yılında, bir gün mektebin resim sınıfında kalabalık bir kongre toplandı. Ne ateşli, ne heyecanlı bir kongreydi o. Kimler yoktu ki? Belli ki Galatasaray yeni hamlelere hazırlanıyor, spor sahasında yeni inkılaplar yapacak, memlekette yeni çığırlar açacak. Teklifler ve kararlar birbirini kovalıyor. Şinasi arkadaşımız Ayet'den "Gayin-Sin" resmini almış, kongreye teklif edecek, ama o da çekingen, arka sıralarda oturmuş bekliyor. Nihayet Şinasi'nin yanında oturan Dr. Namık (Canko) merhum, söz alıp ortaya çıktı ve:
Arkadaşlar, genç kardeşlerimizden Şinasi Reşit, kongremize bir rozet şekli getirmiş, kulübümüzün remzi ven rozetimizin şekli olarak kabul edilmesini teklif ederim, dedi. Büyük bir resim kağıdına çizilmiş ve renklerimizle boyanmış "Gayin-Sin" i ortaya çıkardı. Teklif alkışlar arasında ittifakla kabul olundu. Ayet, yalnız eski harflerle "Gayin-Sin" çizmekle kalmamış, aynı uslupla bir de "GS" yaratmıştı. Bunların asılları Ayet'in Şinasi'nin yardım ile çıkardığı haftalık el yazısı "Kara Kedi" mecmuasındadır. "Gayın-Sin" ilk defa 1925 de kurulan Galatasaray talebe sandığının hazırladığı mektup, kağıt ve zarflarına basıldı. Yine, 1925 de kabul edilen lise kasketine ve daha sonra lise ceketlerine işlendi. Bazı imkansızlıklar, rozetin yapılmasını geciktiriyordu. Nihayet bunu da sıra gelince, şekiller o zaman eski İpek sinemasının kapısındaki dükkanlardan birinde Besim Koşalay ile birlikte tuhafiye mağazası açan Nihat Bekdik'e verildi. Bir aksilik eseri bunlar kayboldu. O zamanki İdare Heyetinin bastırdığı matbualarda ve yaptırdığı rozetlerde Ayet'in eseri biraz şekil değiştirdi. GS nin yaratıcısı Ayet Emin'i 29 Eylül 1931 de toprağa verdik. Dr. Namık ağabeyimiz 1933 yılında aramızdan ayrıldı. Allah Şinasi Şahingiray arkadaşımıza uzun ömürler versin. GS yi gördükçe, her üçünü hatırlar, ebediyete tevdi ettiklerimizi rahmetle yadederim.
- Galatasarayın Kullandığı Renkler
Galatasaray'ın kullandığı renkler konusunda Son Posta Gazetesinin Galatasaray'ın 33. kuruluş yıl dönümü nedeniyle yayınladığı ilavede Ömer Besim Koşalay'ın derlediği bir röportaj yer almaktadır. Ali Sami Yen, Asım Sonumut, Emin Bülent Serdaroğlu nun yer aldığı röportajdan bir kesit:Sultani'den Zirveye programından
- A.S.Y.: Türkiye'de futbol izleyen ilk kadın seyirci benim hemşiremdir.
- Bir arkadaşı: İlk formaları da o dikmişti.
- A.S.: Yarısını da annem dikmişti.
- Ö.B.K.: Kırmızı-beyazdan sonra aldığımız forma neydi?
- A.S.Y.: Sarı-lecivertti.
- Deme yahu!
- A.S.Y.: Fenerbahçeyi kim kurdu? Tıpkı Güneşli'ler gibi bizden ayrılan Galatasaraylılar değil mi? O formayı da bunun için aldılar zaten.
- Biz niye bıraktık o formaları?
- A.S.Y.: Balta Limanı maçında yenildik Merhum Celal bu formada bir uğursuzluk var diye tutturdu. Birçokları da onun fikrine uydular